Ekonomik yavaşlamanın bütün boyutlarıyla yaşama sirayet etmeye başladığı günleri geçirir ve yeni günlere hazırlık yaparken, gündemde yavaşlamaya odaklanıyor. Her boyutuyla gündemi kaplayan bu durum, güne ve yarına ilişkin çıkış ve çözüm arayışlarının artmasına da neden oluyor.
Kriz dönemleri buluş ve oluş dönemleridir, tabi gerekli hamleleri yapmak kaydıyla. Peki, bu gerekli hamleler nelerden oluşur. Zaten işler yavaşken, iş güvencesinin ortadan kalktığı, yatırımların durduğu ve üretimin taban yaptığı dönemin hamleleri neler olabilir. Bu hamlelerin en önemlisi mesleki gelişim ve yenilenmeyi amaçlayan Eğitimlerdir.
İnsan kaynakları ve iş gücü yeterliliklerinin geliştirilmesi için uygun zamanları kollamak önemlidir. Mesleki yetersizlik veya ihtiyaçlar üretimin ve işleyişin hızlı ve standart olduğu dönemlerde kendisini yeterince hissettirmeyebilir. Üstelik hissedilebilse bile, mesleki gelişim için gerekli zaman ve imkânlar yaratılamayabilir. Oysa yavaşlama dönemleri hem işgücü hem de işletmeler için bu anlamıyla yenilenme süreçlerine dönüştürülebilecek dönemlerdir.
Örneğin 2008 krizinin Bursa’nın günlük hayatına yansıyan en belirgin yüzü 80 bini bulan işten çıkarmalar ve bunların kentin hafızasında bıraktığı izlerdir. Yaşanan manzara bu olunca, kriz dönemlerinde işini kaybeden veya kaybetme riski bulunan çalışanların ve iş hayatına yeni girecek olan potansiyel üretici nüfusun mesleki donanımlarını geliştirme daha da önem kazanmaktadır.