Daha önceki yazımızda, insan kaynakları yönetimi açısından krizler ve kurum içi eğitim çalışmalarındaki kimi tutumlara değinmiştik. İnanışın aksine, krizler, insan kaynaklarını güçlendirmek için çok iyi bir fırsattır. Normal zamanlarda eğitimin maliyeti daha yüksektir. Bu yüksek maliyet, eğitime aldığınız kişileri üretimden kopardığınız için oluşan fırsat maliyetinden kaynaklanır. Hâlbuki kriz sırasında üretimden aldığınız kişinin fırsat maliyeti düşüktür.

Kriz, niyetleri bozar; insanlar daha emin limanlar aramaya başlar. İyi elemanları kaybetmemek, kişilerin iş sadakatini yüksek tutmak için de eğitim önemli bir araçtır. Sular durulmaya başlayınca şirketler kriz sırasında kaybettikleri elemanlarının peşine düşer, yola koyulmak için ordularını toparlamaya çalışırlarken siz pazardaki fetihlerinizi daha güçlü olarak sürdürebilirsiniz.

Krizlerde piyasa serttir. Iş yapabilmek için insanınız, örneğin pazarlamacınızın, daha güçlü ve moralinin daha yüksek olması gerekir. Eğitim ile bu gücü ve morali sağlayabilirsiniz. Çevrenize de olumlu mesajlar vermiş olursunuz…

Sonuç
Detroit, dünya otomobil endüstrisinin beşiği idi. Yıllar sonra yarışa giren Japonya, dünya otomotiv endüstrisinde liderliği aldı. Toyota, Amerikayı kendi evinde de vurdu, lider oldu.

Çalışanına bu kadar yatırım yapan, gelişmeyi bu kadar ciddiye alan Toyota gibi şirketler her yerde, her sektörde bunu yapar. Yukarıda aktardığım olay, hiç bir başarının rastlantı olmadığının bir güzel kanıtıdır…”