İnsan kaynakları yönetimi, işin yönetimidir. Teknoloji ve yatırım ne kadar üst düzeyde olursa olsun, sonuç her düzeydeki iş gücünün planlanması ve yönetilmesiyle elde edilir.

Bu noktada da, iş gücünün (yöneticilerden – işçiye ücretli çalışanların hepsini kastediyorum) yönetiminde farkında olunması gereken çok önemli bir konu var. O da, HEDEFLER dir.

Sadece firmaların hedefleri olmaz, evet çalışanların tamamı firmaların üretim üzerinden ulaşmak istedikleri hedeflerini gerçekleştirmek üzere iş yaparlar doğru. Ancak her düzeydeki çalışanın hem birey olarak hem sınıf olarak ulaşmayı öngördükleri hedefleri vardır.

Çalışanların birincil hedeflerinin tıpkı firmaların olduğu gibi para kazanmak olduğu ortada. Aksi takdirde kimse sıcak yataklarından kalkıp işyerlerine koşuşturmazdı.

Çalışanların geneli açısından farkında olarak ya da olmayarak ulaşılmaya çalışılan diğer bir hedef ise, mesleki yeterliliğin geliştirilmesidir. Çünkü iş güvencesi açısından birincil koşul budur.

Mesleki gelişim, iş güvencesini sağlamaya katkıda bulunduğu gibi, kariyer ve mesleki ilerleme açısından da temel unsurlardan biri olarak görülmelidir. Öyleyse çalışanlar açısından İKİNCİL ÖNCELİKLİ HEDEF olarak mesleki ilerlemeyi vurgulamakta fayda var.

Şimdi gelelim en temel yönetim stratejilerinden birini bu bilgiler üzerine kullanmaya, Yönetim bilimi ile ilgilenenlerin daha önce duymuş olabileceği bir strateji olan HEDEFLERLE YÖNETİM’e gönderme yapmak istiyorum.

Özetle, Hedeflerle Yönetim, Çalışanların hedeflerinin, işyerinin hedefleriyle örtüştürülmesini içeren bir kavramdır.  İkincil Öncelikli Hedef açısından daha çok ele alınabilecek olan Hedeflerle Yönetim stratejisi, kriz dönemlerinde önemli bir yönetim enstrümanı haline gelmektedir.

İşini kaybetme endişesinin had safhaya çıktığı kriz dönemleri, mesleki yılgınlığın işletmelerde kol gezmesini de tetikler. Karşılaşılan ekonomik kriz, iş gücünün sosyal ve psikolojik krizine dönüşmeye başlar.

Etkililiği yüksek yönetim stratejileri ekonomik kriz zamanlarının nasıl değerlendirileceğine yönelik bir çıkış olabileceği gibi ekonomik krizin sosyal ve psikolojik bir krize dönüşmesini yumuşatabilecek olanaklarda taşımaktadır. Bu olanağın kullanılması ise kurum personeline yönelik olarak yürütülecek olan EĞİTİM ÇALIŞMALARI ile sağlanabilir.